الرخصة
في الكلام في
الصلاة
23- Namazda Konuşmaya
Dair Ruhsat
أنبأ كثير بن
عبيد الحمصي
قال حدثنا
محمد بن حرب
عن الزبيدي عن
الزهري عن أبي
سلمة أن أبا هريرة
قال قام رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إلى
الصلاة وقمنا
معه فقال
أعرابي وهو في
الصلاة اللهم
ارحمني
ومحمدا ولا
ترحم معنا
أحدا فلما سلم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال للأعرابي
لقد تحجرت
واسعا يريد
رحمة الله
خالفه سفيان
بن عيينة
[-: 559 :-] Eba Hureyre anlatıyor:
Resaluilah (sallallahu aleyhi ve sellem) namaza kalkmıştı. Biz de onunla
beraber namaza kalktık. Bu esnada bir bedevi namazda:
"Allabım! Bana ve
Muhammed'e rahmet et, bizimle beraber başka hiç kimseye rahmet etme!"
dedi. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) selam verip namazı bitirince
bedeviye:
"Geniş olanı -yani
Allah'ın rahmetini daralttın!" buyurdu.
Süfyan b. Uyeyne Bu
Rivayete Muhalefet Etmiştir
Hadis 1140 ta gelecek.
Diğer Tahric: Buhari
6010; Ebu Davud 882; Ahmed b. Hanbel 7802; İbn Hibban 987.
أنبأ عبد
الله بن محمد
بن عبد الرحمن
الزهري البصري
قال حدثنا
سفيان قال
أحفظه من
الزهري قال
أخبرني سعيد
عن أبي هريرة
أن أعرابيا
دخل المسجد
فصلى ركعتين
ثم قال اللهم
ارحمني
ومحمدا ولا
ترحم معنا
أحدا فقال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
لقد تحجرت
واسعا
[-: 560 :-] Eba Hureyre bildiriyor:
Bir bedevi Mescid'e girdi ve iki rekat namaz kıldıktan sonra "Allahım!
Bana ve Muhammed'e rahmet eyle! Bizimle beraber başka hiç kimseye rahmet
eyleme!" diye dua etti. Bunun üzerine Resaluilah (sallallahu aleyhi ve
sellem):
"Geniş olanı
daralttm!" buyurdu.
Diğer Tahric: Ebu
Davud 380; Tirmizi 147; Ahmed b. Hanbel 7255.
Hadis 1141 de gelecek.
نسخ
ذلك وتحريمه
24- Namazda Konuşmanın
Yasaklanması ve Haram Kılmması
أنبأ إسحاق
بن منصور قال
أنبأ محمد بن
يوسف قال
حدثنا
الأوزاعي قال
حدثني يحيى بن
أبي كثير عن
هلال بن أبي
ميمونة قال
حدثني عطاء بن
يسار عن
معاوية بن
الحكم السلمي
قال بينا أنا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم في الصلاة
إذ عطس رجل من
القوم فقلت
يرحمك الله فحذفني
القوم
بأبصارهم
فقلت واثكل
أميا ما لكم
تنظرون إلي
قال فضرب
القوم
بأيديهم على
أفخاذهم فلما
رأيتهم
يسكتوني لكني
سكت فلما
انصرف رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
دعاني بأبي
وأمي هو ما
ضربني ولا
كهرني ولا
سبني ما رأيت
معلما قبله
ولا بعده أحسن
تعليما منه
قال إن صلاتنا
هذه لا يصلح
فيها شيء من
كلام الناس إنما
هي التسبيح
والتكبير
وتلاوة
القرآن ثم اطلعت
غنيمة لي فذكر
الحديث مختصر
[-: 561 :-] Muaviye b. el-Hakem
es-Sülemi anlatıyor: Ben Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber
namazdaydım. Cemaatten biri aksırdı. Ben de:
"Yerhamukellah
(Allah sana rahmet etsin)" dedim. Bunun üzerine cemaat bana gözleriyle dik
dik bakmaya başladı. Ben de: "Vay başıma gelenler! 1 Ne diye bana
bakıyorsunuz?!" deyiverdim. Bunun üzerine ellerini uyluklarına vurmaya
başladılar. Onların beni susturmaya çalıştıklarını anlayınca ben de sustum.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) namazı bitirince beni çağırdı. -Anam
babam ona feda olsun- beni ne dövdü, ne azarladı, ne de bana sövdü. Ne O'ndan
önce, ne de O'ndan sonra, O'nun kadar güzel öğreten hiç bir muallim görmedim.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) :
"Bizim şu namazımız
var ya, onda insanlann kelamından herhangi. bir şey konuşulması caiz değildir.
Namaz; sadece tesbih, tekbir ve Kur'an tilavetinden ibarettir" buyurdu.
Daha sonra bana ait bir koyun gördüm....;
Hadis devam ediyor ...
(Hadis burada metin
olarak kısaltılarak verilmiştir.)
Hadiste geçen ifadenin
tam tercümesi « Vay yavrusunu kaybeden annemin haline» şeklindedir. Türkçe'de
ise «vay başıma gelenler» gibi ifadeler kullanırız.
Diğer Tahric: Buhari;
Müslim 537, 4. sayfa 1749; Ebu Davud 930, 3282, 3909. Ahmed b. Hanbel 23762;
İbn Hibban 165, 2247, 2248.